SÖZDE FITIK (!)

Yazın Yeni Asır gazetesinin sürmanşetindeki Tansu Edip Gökbudak'ın şu yazısı dikkatimi çekmişti.




Tamirhane tedavisi (!)

Giriş Tarihi:04.06.2017
Manisalı traktör tamircisi, tamirhanesinde traktörlerle ilgilenmek yerine “sözde” fıtık tedavisi yapıyor. Hasta başına 30-50 TL aldığı öğrenilen traktörcüye her gün 50-100 hasta başvuruyor

Manisa'nın Alaşehir ilçesinde traktör tamircisi İbrahim U, tamirhanesini merdiven altı sözde fıtık tedavi merkezine çevirdi. Hasta başına 30-50 lira para aldığı öğrenilen İbrahim U'ya sadece Manisa'dan değil, Ege ve Türkiye'nin dört bir yanından hasta geliyor.

RANDEVULAR ÇAY OCAĞINDA
Gelenler arasında kaymakamlar, öğretmenler gibi toplumun çok değişik kesimlerinden insanlar da yer alıyor. Kendisi sağlıkçı olmasa da İbrahim U, oğlunu üniversitede fizik tedavi bölümünde okutuyor. Oğlunun da zaman zaman babasına tamirhanedeki muayene ve tedavileri sırasında yardımcı olduğu belirtiliyor. Bel fıtığı olanlara adeta bir poliklinik gibi hizmet veren İbrahim U, tamirhanesinin karşısında bulunan çay ocağıyla işbirliği yapıyor. Vatandaşlar devlet hastanelerindeki ilk kayıt merkezleri gibi çay ocağından sıra alıyor.

RÖNTGENLERİ YORUMLUYOR
Vatandaşlar 10 dakika süren sözde tedavi sonrası evlerinin yolunu tutuyor. İbrahim U, bel fıtığı hastalarına bazı hareketler yaptırıp kupa çekme gibi bir işlem de yapıyor. İbrahim U. hastalar yanında getirmişse, sözde tedavi uygulamadan önce röntgen veya MR filmlerini de inceliyor.

GELENLER ARASINDA ÖVEN DE VAR YEREN DE
Sosyal medyada popüler olan İbrahim U. ile iyi olduğunu söyleyenler kadar, daha kötü olduğunu söyleyenler de var. Yunus G. isimli vatandaş, "Tedavi sonrası 2 tane krem yazmış. Verdiği ilaçların ameliyat sonrası ağrıları kesen ilaçlar olduğunu öğrendim" derken, Mehmet L. de annesini götürdüğünü söyleyerek, "Ancak iyileşme olmadı. Ağrıları daha da arttı" ifadelerini kullandı. Hüseyin G. de şunları söyledi: Sırt üstü yatıyorsunuz, bardak çekme olayı ile rahatlıyorsunuz. Ağrım ve uyuşma anında geçti. Tabii nereden bilirdim 20 dakika sonra yine ağrı ve uyuşma başlayacağını.

( Ekşi sözlükteki entry'e ulaşmak için bir TIK )

------------------------------------------------------------------------------------------

'Kırıkçı çıkıkçı' ismi ile anılan sosyal medyada bir çok insan bulunuyor ve tabi bazıları işi profesyonel düzeyde yaptıklarını iddia edip, kendilerine fizyoterapist ve hekim unvanına layık görüyorlar. Tamirhanede fıtık tedavileri mi dersiniz, okudum üfledim diyenler mi dersiniz... Üstelik halkımızın bu insanlara inanması da acı bir gerçek.
  Cem Yılmaz'ın dediği gibi bizim insanımızın tıbba bakışı şu = kişi kendinin doktorudur doktorluk böyle bir şey değil ki, doktorluk uzmanlık alanları olan, profesyonel bir iş. Kişi kendinin doktorudur, ben mesela kendimin radyoloğuyum içim dışım birdir benim sözleri ile olayı çok net açıklıyor. Sözüne fıtık örneği üzerinden devam ediyor, bel fıtığı sahte doktorların ekmek teknesi haline gelmiş bir hastalık. Mesela hastanede adama diyorlar ki sen ameliyatlıksın, eş dost diyor ki aman sakın ameliyet olma, sebep? Eskişehir'de bir hoca var, sübhanekeyi tersten okuyor, koşarak çıkıyorsun oradan, kütükle vurdum yürüdü diyenler mi...
Peki bizler bu sözde doktorları toplumdan seyreltmek için ne yapabiliriz ?
---> TFD'nin mail adresine, Sağlık müdürlüğüne, Cimer'e bu insanları şikayet edebilirsiniz.
En büyük eksiğimiz eğitim, toplumumuz okumuyor üstelik bunun üzerine de herhangi bir çaba harcamıyor. Eğer bizler eğitimin, bilinçlendirmenin önemini gelecek nesillere aşılayabilirsek bu 'sözde' hekimleri toplumumuzdan seyreltip, yok edebiliriz.

Bizler ilkönce şunları sorgulamalıyız.


  1. Sağlık hizmetlerine ulaşım ve yararlanma ne durumda
  2. Tıbbi olanaklar yeterli seviyede mi ?
  3. Halk sağlık alanında ne kadar bilgili
  4. Bu konuyla ilgili bir mücadele eylem planı var mı ?
  5. Gerekli adli ve cezai yükümlülükler uygulanıyor mu ?
 ------------------------------------------------------------------------------

(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji  Anabilim Dalı öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Umut Hatay Gölge ile gazeteci Esra Öz'ün röportajından kesitlere de yer vereceğim.)

Doktor yerine kırıkçıyı tercih etme nedeni nedir ?
'Eskiden sosyal güvence yokluğu, doktor bulamama ve ulaşım güçlüğü gibi nedenler önemli tercih nedenleriydi. Ancak günümüz Türkiye’sinde neredeyse herkesin sosyal güvencesi mevcut olup ulaşım şartları ve uzman doktor bulma imkânı her bölgemizde mevcuttur. Dolayısıyla doktor yerine kırıkçıya tercih edip onlara güvenmelerinin en önemli nedeni eğitim eksikliğidir' diyor.

Geçmişte durum böyleyken şimdilerde hala bu insanların tercih edilmesinin nedeni merak uyandırıcı bir konu.
'Evet çok şaşırtıcı bir durum. Ülkemizde tıbbi olanakların yeterli seviyeye geldiği, genel sağlık sigortasının uygulandığı, 21. yüzyılda kırık ve çıkıkçılar halk sağlığı açısından halen büyük bir problem oluşturmaktadır. 
Çalışma 2012-2013 yılları arasında doğu ve güneydoğu Anadolu bölgesindeki iki devlet hastanesinde ortopedi ve travmatoloji polikliniklerine herhangi bir travma ve travma sekeli ile başvuran 14 bin 80 olgudan 3 bin 422’sinin hastaneye başvurmadan önce kırık ve çıkıkçılar tarafından girişime maruz kaldığı tespit edildi.
Bir yıl gibi bir sürede bu kadar çok hastanın gitmesi çok şaşırtıcı. Genelde kimler gidiyor ve neden? 
Kırıkçı ve çıkıkçılara çoğunlukla 11-20 yaş arası hasta grubu gitmekte ve götürülmektedir. Çoğunlukla eğitim düzeyi düşük bireyler, sosyal güvencesi olmasına rağmen başvuruyor ve çocuklarını götürüyor. Gitme nedenleri arasında ilk sıralarda doktor yerine kırıkçıyı tercih etme ve hastanede sakat kalma korkusu olduğu görüldü.'

Peki, sonra nasıl hastaneye gelmişler? 
'Hastaneye gelme nedenleri arasında ise ilk sırada kırıkçıda uygulanan tedavi sonrası istenmeyen sonuçlar ortaya çıkmasıdır. Hastanede konulan tanılar arasında ilk sıralarda büyük kemik kırığı ve yumuşak doku travması olduğu görüldü' diyor U.Gölge.

Yazının tamamı için TIKLAYINIZ :)

------------------------------------------------------------------------------------------

Durum böyleyken insanlarımızın haberin altına destek yorumları atması gerçekten üzücü. Sen sen ol sağlık çalışanı ile sahtekar ayrımına var !!

                                          
                 GÖKSU KABADAYI






Comments

Popular posts from this blog

Kısa Hikayeler

Unintentional love

Bütün Şiirleri -2-